4 Eylül 2016 Pazar

Bir bilene sorayım dedim.. "Nobody Knows"

Bazen uyku tutmaz.. Eğlenceli de değilim şu sıralar. ben bile sıkılıyorum kendimden.
Bunalım değil çok bilmişler.

Kaderle ilgili


Sorular..


Cevaplar..


Acabalar..


Korkular..


Bilinmezlikler..


Ben okuduğu kitabın sonuna göz gezdirmeden içi rahat etmeyen,sayfa ilerleyemeyen, izleyeceği film için "Spoiler verin nolurrr!" diyen varlığım..


Anlamadım nasıl korkmayayım sonunu bilmediğim gelecekten?


Bir bilen yazsın bana ya.. Sadece Annem'e sarılınca geçiyor bu korkular,kaygılar.


Kadını da yanımda anahtarlık gibi taşıyacak halim yok di mi? Sonuçta her kaygılandığımda sarılmak istiyorum Mary'e.


Keyifsizim be okuyucu.. Niyeyse bu sıralar sesim de kötü.. Güzel de yazamıyorum zaten:(


Bu arada "Kendine iyi bak." dediklerim kendinize iyi bakıyor musunuz ya?


Bakın yani. Sonuçta iyi bir şey istemişim.


Okuyucu sen de kendine iyi bak.


Bir de benden bir şarkı daha olsun size.. Uykuya dalış vol 13011990!


Güzel bir deyişle İtalyan İtalyandır :)


2 Eylül 2016 Cuma

If you care enough for the living..!


"Who's gonna save the world?"   bu videonun cevabı aşağıdadır. Öncelikle bu şarkıyı dinleyelim.

Ardından bu şarkıyı dinlemeye başlayıp öyle okuyun lütfen..  Sevdiğim bir şarkı daha da güzelleşmiş.. (Link için teşekkürler gönderici)

Önemsiyor muyuz?

Belki çok sevdiğimiz bir tanıdığımızın gizli kalmış kimseye söyleyemediği hayallerini?

Her yeni gün önceki günden güzel olacak inancım bir zaman sekteye uğradı; müziklerim,fotoğraflarım,hayallerim,düşüncelerim,uykularım,huzurum..

Nasıl olacak?

Ne yapacağız?

Korkular!

Kaygılar!

Zamanla kendisini inançlara, güvene, güçlülüğe bırakmaya başlamalıydı.. Baya yavaş ilerledi bu süreç.

Temelinde sevgi vardı aslında hayatın,hayatımın.

Yarın için korkularım sadece en büyük korkum ve düşmanım olan "Ya verdiğim kararların sonunda mutsuz olursam!" haline geri döndü.
İnanın bu benim için katlanılabilir bir şey.

Kendi hatalarımı kabul edebilir ve sonuçlarına katlanabilirim.

Ama kelebek etkisi beni mutsuz eder, kelebekleri ne kadar çok sevsem de!.. Eğer başkasının mutsuzluğu yeryüzünde tanıdığım,tanımadığım,tanıyacağım nicelerini etkiliyorsa o kelebeğin renklerine inanmamak lazım.

Yani diyorum ki;

Umursayalım mı Dünya'yı.. Başka yaşayacak alanımız henüz yok. Onu daha iyi bir yer yapmak akil olan bizlerin aklında,kalbinde ve uğraşlarında saklı.

Üzerine füzeler yağarken uyuyamayan küçük bedenli Filistinlileri umursayalım mı mesela?

Ne zaman sokakta yoksulluğu (maddi,manevi) her hücresinden belli olan  çocuk görse "Özlem dua et sen de olur mu?" diyen arkadaşlara sahip olmak bile umut vaad ediyor kalbimde..