Derin Bir Yokluk Ardından Beeeğğn Geldim:)

2017 Kasım 10 keyfimi kaçıran ama O'nun da dediği gibi "Histerik ve Güçlü" ruhumu daha histerik daha güçlü yapacak günler başladı.
.
.
Sizin canınızı sıkmamak adına -yeterince sirseeeri olamayacağım için eğlendiremezdim- kendimi geri çektim.
.
Derin bir duygu denizinde 1 yıl .... Keyifsizlik...  Heyecan...  Uyku... Uykusuzluk.... Umut
.
.
veeee...
2018 Aralık 12
Sonra herşey güzelleşti.
.
.
2019 Ocak 14
Sonra yine güzelleşti.
.
.
2019 Şubat 23
Anaa hala güzelleşiyor.
.
.
2019 Eylül 29
Valllllllaaaha baya eğlenceli hal aldı buralar! 😋
.
.
Emin olalım kiii.. Daha da güzelleşecek.👐😎
E o zaman ben artık buralara döneyim de kalan bir kaç kişiyle devam edelim!
Görelim kim gerçek? Kim Yalan?  👹 ( Nerdesiniz vicdansızlaaar -_- )
Öpüjüks

Rapa Nui dilinde Matu'a Vahine

Ayaz bir günde yolda yürürken kafanda bin tane düşünce var..

Nefesini çekiyorsun içineee, ciğerini kesen bir bıçak darbesi!

Şaka yaaa..

Ne işim var benim duygusal bir metinle !

Aklıma ne geldi biliyor musunuz?

Anne olmak çok enteresan bir durum bence..

Yani anlamıyorum.

Anlam veremiyorum.

Anneğğ olunca paket program olarak kişiliğe yerleşen bir şey var diye düşünerek, çokta şey yapmadan durumu anlatıyorum.

Genelde kurduğum cümleler;

"Annemm üzeri şöyle olan,hani yakası şöyle bir gömleğim var ya o nerede?" (Daha geçen hafta giymiştim aslında:) )

"Anneğğ spor çantam nerede?" ( Bayadır spor falan hak getire:D )

"Anneğğğ pantalon?"

"Anneeğğğğ ....... bulamıyorum."

"Anneeeeee .......... ütüledin mi?" (Her zaman ütülenmiştir ve bunu benim yapmadığım aşikar!)

Tabi ki o mübarek cümle..

"Nereye koyduysan oradadır."

Ben artık çok sıkıldım bu cümleyi duymaktan. Kendi savunma mekanizmamı kurdum gelip çat diye istediğim eşyayı bulmasından dolayı.

Bazen eşyayı bulup yer değiştiriyorum:D

-Hani oradaydı?

-Ben oraya koymamıştım.

-Sen beni yanlış yönlendiriyorsun! -_-

Ama bunları Mary yiyor mu?

Hayır tabi ki..

Çünkü o Anneeeğğğğğ :)

Bu arada Rapa Nui dilinde Matu'a Vahine Anne demek.

Rapa Nui'leri bileniniz var mı?

Bilmiyorsanız biraz incelemelisiniz bu halkı, gerçekten konumları da, kendileri de keyifli.. Çılgıns yavv.

Aslında bilinen adı ile Paskalya Adasında yaşayan Polinezyalılardır.

Ada Yerlileri geleneksel olarak kendilerini "Uzun Kulaklar " ve "Kısa Kulaklar" adını verdikleri iki ayrı etnik gruba ayırıyormuş.

Ben kesin kulağı kesiklerden olurdum:D

Bu küçücük kulakla bu kadar şeyi duyuyor olmak şaşırtıcı.

Hadi siz de biraz araştırın:)

Headless-S

Başlık benim ileride yapmayı planladığım radyo, talk show, goygoy canlı yayını programımın ismi. (Henüz mecrayı seçemedim)😱

Çalayım demeyin! Telif hakkını aldım bile -_-

İlk yayın konusu "Nikola Tesla'cığımın , Thomas Edison tarafından nasıl haksızlığa uğradığı ve Edisonun mezarında ters çevrilmesi" üzerine olacak😃

Yarın bir gün hepimiz öleceğiz nasıl olsa! Edison'u savunan olursa onun da dedikodusunu yapar mezarında ters çeviririz. Hadi ben Edisonculardan önce öldüm varsayalım! (Olmaz ya hadi öyle varsaydık)

Benim fikirdaşlarım var.. En başta Güneş :D Hepinize yeter bunu böyle bilesiniz eyyyy Edison fanları.

Valla kendisi hem fil hafızalı, hem de karga gibi uzun yaşar 💓 

Şimdi efendim olay şöyle oluyor Tesla diyor ki "Ben bir bobin yapayım herkes kablosuz elektrik/güç iletimi yapıldığını görsün ve Dünya'ya ücretsiz elektrik iletimi sağlayayım.."

Neden mi olmadı?

Bir Türk olarak olayı nereye bağlamam gerektiğini biliyorsunuz!  Hepsi Amerika'nın oyunu 😀

*Önemli bir nokta Türk olmak bana en çok yakışan kimliktir. Irkçılık olarak anlamayınız ama İYİ Kİ!

Tesla'nın araştırmalarının bir kısmı bugün Tesla müzesinde sergileniyor. Bir kısmı kayıp.

Bir kısmı da değersiz-yetersiz görülüyor.

Bugünün şartlarıyla değerlendirilince yetersiz görülmesi belki anlamlı olabilir ama net olarak Tesla'nın çalışmalarıyla bu güne gelinmediğini biliyor muyuz?

Müzede bulunanlar ile işler bitmiş ve hadi bunları da şuraya koyalım bari.. Belki de "Adam zaten yalnızlık ve sefalet içinde acılarıyla öldü, mucit ünvanı kalsın ayıp olmasın!" demişlerdir?

Valla şaka değil düzenli olarak oturup Edison'u mezarından çıkarıp tekrar gömüyoruz.  

Gıybet time ☕☕

 *Piiiiis,reziiiillll, Hümanizmden nasibini alamamış heriiiifff vs.

74 yıl 4 gün.. Ruhun raaad olsun Tesla Reyiz. Biz öcünü alıyoruz❤💗💪

Bu arada demeden edemeyeceğim Tesla Reyiz; Ruhun yaşatılıyor. 😈

*Bir önce ki yazıyı okumadıysanız bir uğrayın derim!

Ruhum Sirseeerii -_-

Sinema sever olarak bir Cuma akşamı soluğu uzun zamandır beklediğim filmde aldım.
23 Aralıkta çıkacaaaaaak gitmeliyim.(Gidemedi..)
E bari bu haftasonu gidelimm..(Gidemedi..)
Çok kar yağıyor eve nasıl gideceğim?(Soluğu sinemada aldı😊)


Değdi mi?

Kesinlikle:)

Patlamış mısırımı anlatmıyorum bile fotoğrafı her şeyi anlatsın size  😎 (Anlatamamış ya bu -_-)

Aiyyy fotoda küçük durmuş ama ejderya doyuran gibi bir şey diyeyim siz anlayın😋
Tabi ki hepsini ben yedim😱 Paylaşırım ama bir kaç tane ancak!



Neyse film harika,müzikler üfff serseri ruhumu harekete geçirdi.

Ben bunu her zaman söylüyorum bakın bu beden 2 ruh barındırıyor. Belki daha fazladır bilemedim şimdi👀😆

Kendi tasarladığım simgemin olduğu bir tacım,uzun çizmelerim,salaş bir pelerinim ve kuşandığım kılıcımla inandıklarım uğruna savaşan bir ruhum var mesela. (Simgemi belki kullanmaya başlarım bir markam falan olursa) 😜

Diğeri piremses adeta. 19. yüzyıl İngilteresinde korseli elbiselerle balolara katılıyor 🎀
Pek beceremez ama dans falan ediyor :D

Ama bu film şu mükemmel 2 müzikle benim savaşçı ruhuma odaklanmamı sağladı.
1. Çoooook iyi..

2.Çook iyi..


Siz piremses ruhumu unutun şimdi.
Kuşandım kılıcımı atlayışı bekliyorum, serseri ruhum yine semalarda😉😎

Yalnız gözlüksüz çıkmam bunu biliniz. Bir farkımız olsun diğ miiiiğğğğ?

Film mi ne?

Assassin's Creed olduğunu anlamadıysan lütfen sayfamı terk eder misin?  😇😁

Tamam tamam bu seferlik öğrenmiş oldun ama bir daha ki sefere affetmem bunu da böyle bilesin okuyucu 💣💥

Biraz Olumlu,Biraz Ilımlı, Çokça Gelişimli :)

Carol Dweck Stanford Universitesi Psikoloji Bölümünde Lewis and Virginia Eaton profesörü.

Psikoloji bilimine ve bu bilimde çığır açan insanlara her zaman hayranlık duymuşumdur.

Carol Dweck konuşmasına Chicago’da yer alan bir lise hakkında kısa ama etkili bir hikaye ile başlıyor.

Bu lisede öğrencilere düşük not verilmiyor. Bunun yerine aldıkları not “henüz değil-not yet” notu.

Dweck, düşük not almanın kötü olmak anlamına gelmediğini, aksine öğrenme sürecine işaret ettiğini vurguluyor. Kişinin kendine inanmasının ve öğrenme sürecinin gücüne dair etkili bir konuşma.

Bence siz de bu videoyu ( üzerine tıklayınız:) ) izleyerek bugün başarısız olduğunuzu ya da bir başkasının sizi başarısız olarak nitelendirmesini bir kenara bırakmalı ve öğrenmenin gününe inanıp adım atmaya başlayabilirsiniz.

Ve unutmayalım karşımızda kim olursa olsun beklentimizi karşılamıyorsa tavrımız "Olmadı! Başarısız!" olarak nitelendirmek yerine "Doğrusu şu şekilde olmalı!","Henüz değil!" gibi olumlu ve ılımlı yaklaşmak olmalı kiii, bize ve karşımızdaki bireye de gelişim kazandırsın.

Bir bilene sorayım dedim.. "Nobody Knows"

Bazen uyku tutmaz.. Eğlenceli de değilim şu sıralar. ben bile sıkılıyorum kendimden.
Bunalım değil çok bilmişler.

Kaderle ilgili

Sorular..

Cevaplar..

Acabalar..

Korkular..

Bilinmezlikler..

Ben okuduğu kitabın sonuna göz gezdirmeden içi rahat etmeyen,sayfa ilerleyemeyen, izleyeceği film için "Spoiler verin nolurrr!" diyen varlığım..

Anlamadım nasıl korkmayayım sonunu bilmediğim gelecekten?

Bir bilen yazsın bana ya.. Sadece Annem'e sarılınca geçiyor bu korkular,kaygılar.

Kadını da yanımda anahtarlık gibi taşıyacak halim yok di mi? Sonuçta her kaygılandığımda sarılmak istiyorum Mary'e.

Keyifsizim be okuyucu.. Niyeyse bu sıralar sesim de kötü.. Güzel de yazamıyorum zaten:(

Bu arada "Kendine iyi bak." dediklerim kendinize iyi bakıyor musunuz ya?

Bakın yani. Sonuçta iyi bir şey istemişim.

Okuyucu sen de kendine iyi bak.

Bir de benden bir şarkı daha olsun size.. Uykuya dalış vol 13011990!

Güzel bir deyişle İtalyan İtalyandır :)

If you care enough for the living..!

"Who's gonna save the world?"   bu videonun cevabı aşağıdadır. Öncelikle bu şarkıyı dinleyelim.

Ardından bu şarkıyı dinlemeye başlayıp öyle okuyun lütfen..  Sevdiğim bir şarkı daha da güzelleşmiş.. (Link için teşekkürler gönderici)

Önemsiyor muyuz?

Belki çok sevdiğimiz bir tanıdığımızın gizli kalmış kimseye söyleyemediği hayallerini?

Her yeni gün önceki günden güzel olacak inancım bir zaman sekteye uğradı; müziklerim,fotoğraflarım,hayallerim,düşüncelerim,uykularım,huzurum..

Nasıl olacak?

Ne yapacağız?

Korkular!

Kaygılar!

Zamanla kendisini inançlara, güvene, güçlülüğe bırakmaya başlamalıydı.. Baya yavaş ilerledi bu süreç.

Temelinde sevgi vardı aslında hayatın,hayatımın.

Yarın için korkularım sadece en büyük korkum ve düşmanım olan "Ya verdiğim kararların sonunda mutsuz olursam!" haline geri döndü.
İnanın bu benim için katlanılabilir bir şey.

Kendi hatalarımı kabul edebilir ve sonuçlarına katlanabilirim.

Ama kelebek etkisi beni mutsuz eder, kelebekleri ne kadar çok sevsem de!.. Eğer başkasının mutsuzluğu yeryüzünde tanıdığım,tanımadığım,tanıyacağım nicelerini etkiliyorsa o kelebeğin renklerine inanmamak lazım.

Yani diyorum ki;

Umursayalım mı Dünya'yı.. Başka yaşayacak alanımız henüz yok. Onu daha iyi bir yer yapmak akil olan bizlerin aklında,kalbinde ve uğraşlarında saklı.

Üzerine füzeler yağarken uyuyamayan küçük bedenli Filistinlileri umursayalım mı mesela?

Ne zaman sokakta yoksulluğu (maddi,manevi) her hücresinden belli olan  çocuk görse "Özlem dua et sen de olur mu?" diyen arkadaşlara sahip olmak bile umut vaad ediyor kalbimde..